Yolcu Dergisi Sayı:93 Ocak-Şubat 2019

Yolcu’nun kervandakiler:
*ömer idris akdin *e. İbrahim *faik öcal *mehmet aycı *mustafa everdi *fadıl karlıdağ *lütfi bergen *aykağan yüce *bilal can *cevat akkanat *hülya Köksal *banu Özbek *mustafa Karaosmanoğlu *ömer Vural *ilyas sucu *mustafa uçurum *müslim kılıç *fatih öz *murat sayımlar *eyüp akyüz *fatih nitin *sueda kurt *ismail delihasan *gökhan akçiçek *hikmet kızıl *aydın hız *erhan çamurcu *selçuk küpçük *yılmaz türker demirbaş *naman bakaç *abdullah çevik *bülent sönmez *bünyamin doğruer *şevket hüner *arif arcan
Ömer İdris Akdin ‘Seyir Defteri’ne not düştü:
“Muhafazakar kesimin en büyük handikapı Kemalist elitler karşısında yaşadıkları aşağılık kompleksi. Bunu her alanda ‘onlar yaptı biz de aynısının alasını yaparız’ anlayışı ile gösteriyorlar.”
Mecmuanın Orta Yeri’nde; Ö. İdris Akdin İHH Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç’u Bangsamoro’nun dünü, bugünü ve yarını hakkında konuşturdu:
“Bangsamoro, azınlık olarak yaşayanlar için çok önemli bir tecrübe.”
Lütfi Bergen, mahallenin yıkılması ve baba rolünün silinmesi üzerine yazdı:
“Cumhuriyet’in modernleşme programının kentsel dönüşüm politikaları önce “tarihsel mekân” algısının silinmesine neden olmuş, ardından zihinsel olarak dönüştürdüğü muhafazakâr kadrolar eliyle asırlar boyunca Müslümanların en büyük iftiharı olan “kırk kapı komşu” geleneğinin çözülmesini gerçekleştirmiş görünmektedir. Mahalle oluşumu için “komşuluk” kaçınılmaz bir zemindir. Müslüman kadınlar, 1980’lerden itibaren gelen okullaşmayla birlikte Müslüman zihinlerde “özne olma”, “bireyleşme” dönüşümü gerçekleşmiştir.”
Banu Özbek, Güney Koreli usta yönetmen Lee Chang-Donk’un “Şüphe” filmini değerlendirdi:
“Sözün, yazılı olanın hâle, sinema sanatının zamanla ilişiğinden istifadeyle, metnin özünü zedelemeden ama katmanlaştırarak nasıl görsel bir şölene dönüşebileceğini göstermesi, göstermenin ötesinde adeta yaşatması bakımından bir başyapıt :Burning.”
Gökhan Akçiçek, klarnet ustası Şükrü Tunar’ın öyküsünü kurguladı:
“Şükrü Turan, üç kez evlenmiş, müzmin bir âşıktır. Klarnete kendine has bir üslup kazandırmış, döneminin müzik ortamlarını ve musiki çevrelerini etkilemiş; tavrının orijinalliği karşısında ismini unutulmaz sanatçılar arasına yazdırmıştır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir