Türk Tarihinde Mezhep Cereyanları
Hilmi Ziya Ülken’in Takdim’i ve Notlarıyla

“… Asya’nın büyük tarihinde parça parça tesadüf ettiğimiz hadiselere ve o hadiselerin sebep ve illetlerine ait araştırmalarımızda bizi hayretlere sevkeden kudretler görürüz. Bir kavimler mahşeri olan koca Asya sakinlerinin arasında, bilhassa Türklerin umumî itikatlar tarihinde geçirdikleri mühim sırları ve o sırların doğurduğu dehşetli âmillerin iç yüzlerine nüfuz ettikçe, bu hayretlerimiz bir kat daha katmerleşiyor.
 
Türkler dünyanın dört tarafına akınlar yaptılar. Merkezî Asya’dan kopan insan toplulukları iklimleri ve devirleri iterek yürüdüler. Konup göçtükleri yurtlarda başka başka namlar alarak tarihin huzuruna çıktılar. Şark’ın en derin efsanelerini sinesinde taşıyan koca İran’ın asırlarca uğraştığı Türkler, Şehname-i Firdevsî’nin en mühim fasıllarını işgal ediyor. Binlerce senelik bir medeniyetin mirasçısı olan İran, bütün tarihî inkılâbâtının bezendiği noktalarında hep Türkleri gördü. Onların oturduğu yurda Turan ve kendilerine de Türk ismini verdi.
Devrin bin bir parçaya ayrılmış olan manevî varlığı içinden Batınîlik ortaya çıktı. Bu öyle bir intikam idi ki asırlarca durmadı, dinlenmedi, en kanlı hadiselerle hıncını çıkartmaya devam etti. Vaktiyle İngiltere krallarını tehdit ve Sûr hükümdarlarını hançerleyen Bâtınîler, bütün Şark’ı karşılarında titrettiler.
 
Bu çalışmada, asırlarca Orta Asya ile Anadolu’da yaşayan Şîa-i Bâtıniye’nin ve İran yolundan akın eden Şiîlik cereyanlarıyla birlikte hareket ederek Türk ruhunun kudretini eme eme millî varlığımızı tamamıyla karıncalaştırmak için nasıl çalıştıkları tetkik edilmeye çalışılmıştır…”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir