Kadının İnsanlık Serüveni

Hak kavramı, Hazreti Adem’den bu yana tarihin, medeniyetlerin ve insanoğlunun bir türlü tanımlamayı başaramadığı ve ne olduğu ile alakalı üzerinde uzlaşamadığı sancılı bir konu olagelmiştir. Bu sancının etkisi yer yer kimi zaman azaltılabilmişse de hiçbir zaman istenilen ve olması gereken seviyede tutulamamıştır. Özellikle hak konusu kadına işaret ettiği zaman bu sancı, normalin üzerinde seyir göstererek medeniyetlerin ve insanoğlunun ortak kusuru haline gelmiştir. Çünkü, kadın kavramı ile hak kavramını insanoğlu ve medeniyetler yan yana getirmemek için insanüstü çaba sarf etmişlerdir. Bu bakımdan insanlığın ortak kusuru, bu iki kavramı hak ettiği şekilde teoride ve pratikte yan yana getirememek olmuştur.
 
Gayemiz bu sancının ve ortak kusurun etkisini bir nebze olsun giderebilmektir. Bizi bu projeye sevk eden asal neden budur. Teorik ve pratik düzlemde kadın ve hak kavramlarını yan yana getirip iddiadan öte ispat etmeden önce, bu iki kavramın yan yana modern dünyaya kadar nasıl anlaşıldığına bakmak, konunun önemini idrak etmek adına faydalı olacaktır.”
 
“Kadınlar size Allah’ın emanetidir [Hz. Muhammed (s.a.v) ]”