İslam Felsefesine Giriş

İslam Felsefesi’nden kasıt, niteliği İslamî olan bir felsefe değildir. Niteliği dinî olan herhangi bir felsefeden zaten söz edilemez. Felsefe, kaynak itibarıyla insan aklının ve insan tecrübesinin bir ürünüdür. Oysaki din, akıl zemininde temellendirilmeye çalışılsa bile kaynak itibarıyla ilahî olduğuna inanılan bir bilgidir. Dinin muhatabı akıl, araçsal bir değere karşılık gelirken; felsefenin muhatabı akıl, herhangi bir araca değil, bir ölçüye, bir kritere karşılıktır. Felsefede, akla takaddüm eden, onun fevkinde başka bir ölçü, başka bir kriter yoktur. “İslam Felsefesi” terkibindeki “İslam” terimi de din olarak İslam’a değil; İslam dünyasına, İslam coğrafyasına, yani İslam uygarlığına işaret etmek üzere kullanılmaktadır. Elinizdeki bu kitap da “İslam Felsefesine Giriş” mahiyetinde tasarlandığından, İslam filozoflarının hepsini kapsamamakta, yalnızca temel ekolleri ve temel problemleri içermektedir…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir